Sinema Filmleri
20.
yy insanlık tarihi için her alanda çok köklü değişimlerin yaşandığı bir yüzyıl
olarak tarihteki yerini almış durumdadır. Geleneksel toplumsal formlarda olan
bir takım olgular bu yeni dönemde yepyeni anlamlara bürünmüş ve bunun dışında
bu yeni dönemde, öncesi olmayan bir takım olgulara da tanıklık edilmiştir.
Sinema yeni dönemin icadı olarak toplumsal örgütlenişin en etkin öğesi
ve yeni bir sanat formu olarak modern toplumdaki yerini almaya başlamıştır.
Değişen toplumsal dinamikleri besler nitelikleriyle sinema, kalıcılığını ve
etkileyiciliğini garantilemiş olmaktadır.
Bugünkü
haliyle sinemanın ortaya çıkışı 19.yy’nin son birkaç yılına tekabül eder.
Olağanüstü başarısıyla sinemanın ne hız ne de ölçek olarak bir benzeri vardır.
Yüzyıllar süren bir tasarım ve icadlar zinciri, bugünkü haliyle sinemayı ortaya
çıkarmıştır. Bütün yirminci yüzyıl sanatına egemen olacak ve onu dönüştürecek
olan sinema, teknolojisiyle, üretiliş biçimiyle ve gerçekliği sunuş tarzıyla
tamamen yeniydi. Kameranın hareketliliği, odağının değişebilirliği, sınırsız
fotoğraf hilesi olanağı ve her şeyin ötesinde bütün olarak kaydedilmiş film
şeridinin uygun parçalar halinde kesilip istenildiği gibi yeniden
birleştirilmesi, film yapımcıları tarafından derhal fark edilip kullanıldı. Çok
kısa bir sürede milyonluk kitleleri sinema salonlarına çekme başarısını
göstererek, bu tasarım bilimi hedefini gerçekleştirmiş olmanın zaferini
yaşamıştı. Bu olağanüstü başarı, öncelikle film piyasasının öncüllerinin, bir
halk kitlesini kârlı bir biçimde eğlendirmek dışında hiçbir şeyle
ilgilenmemelerinden kaynaklandı.
Bir
meta olarak film evrensel ve kozmopolit olmayı amaçlar, daha geniş pazarlarda
daha kalabalık ve değişik seyirci topluluklarının ilgi ve beğenisini
kazanabilmek için. Bu sebeple de endüstrinin gereklerinin dışında kalamaz.
Endüstrinin bir sacayağı pazarın beğenileri doğrultusunda üretimde bulunmaksa
bir diğeri üretilen ürünlerin tüketilmesini gerektirir. Bunun için önce ortak
beğenilerin evrensel çapta oluşturulması ve sonra da çok geniş bir yelpazenin
eğlenme taleplerini karşılıyor nitelikte olması gerekir.
Sinema
endüstrisi yalnızca filmleri satmıyor, beraberinde yıldızları ve ürettiği
imajları da satıyor. Amerikan sineması “yıldızcılık” yöntemine (star system)
kurallar kazandırıyor, yıldızı bir meta haline sokup tüm olanaklarını
kullanarak pazarlıyor. Sinema, ister sanat yanıyla, isterse popüler kullanımı
yanıyla olsun sembolleri kullanarak imaj yaratma konusunda kuşkusuz temel
belirleyenlerden biridir. Sinema senaryo aşamasından başlayarak, kullanılan ışığıyla,
kamera, açı ve hareketleriyle, dramatizasyonuyla, kurgusuyla, baştan sona kadar
bir illüzyondur, bir imaj büyüsüdür.
Sinema
bir gösteri sanayisi olduğundan dolayı içerdiği her konu, her tema ve her söz
gösteri olma niteliğini içinde taşımak ve yansıtmak zorunluluğundadır. Gösteri
sinemayı gösterişli ve etkileyici kılan temel özelliğidir. Sinema bir diğer
etkileme gücünü tüm olanaklarını kullanarak yarattığı özdeşleşme duygusundan
alır. Gösterim mekanın da katkısıyla yarattığı o büyülü hava, izleyiciyi
sinemasal uzayın içine sokar. Ve anlatılanlar ne kadar gerçekdışı olsa da,
yaşantıladıklarımız izlediklerimizden ne denli farklı olsa da, seyir boyunca
kendi geçekliğimizden kopup, perdenin içindeki uzayda dolaşırız. Perdeye
yansıyan görüntünün yarattığı imgeyle özdeşleşen insan, gerçek yaşamında
kurguladıklarının karşılığını bulamasa bile, sinema salonundan çıktığında,
özdeşleştiği imgenin taklitçisi olmuştur. Sinema aracılığıyla farklı
toplumlarda yaşayan insanların gelenek, görenek ve değer yargılarında değişimin
oluşmasına neden olunmuştur.
Sinema
büyülü bir gösteri olmanın avantajıyla toplumları farkında olsunlar ya da
olmasınlar koşullandırır. Onlara star sisteminin de katkısıyla yaşam biçimleri
enjekte eder. Sinema ürünleri üretildikleri halklar üzerinde bile dönüştürücü
bir etkiye sahipken, diğer ülkelerde bu etkinin daha fazla olması
kaçınılmazdır. Kültür endüstrisinin egemenleri sinemayla bir ucu emperyalizme
varan bir olgunun yaşanmasına sebep olabilirler. Sinema tamamen popüler bir
sanat olduğundan ve endüstrisi olmadan olmayacak bir sanat olduğundan dolayı
pazarı her zaman gözetmek zorundadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder