12 Haziran 2013 Çarşamba

Kodlama (Encoding)

Kodlama (Encoding)

İletişim sürecinin ikinci öğesi olan kodlama, kaynak tarafından iletinin sinyal haline getirilmesi işlemine denilmektedir. Yani kodlama; bilginin, düşüncenin, duygunun iletime uygun, hazır bir mesaj biçimine dönüştürülmesidir.

Bu doğrultuda iletişim sürecinin başarılı ile gerçekleşebilmesi için kaynak durumunda bulunan A şahsının zihnindeki X mesajının, hedef durumundaki B şahsının zihninde de oluşması gerekmektedir. Bunu sağlamak için A şahsı bazı işaretler ve semboller kullanmak suretiyle mesajını kodlamakta ve bir kanal vasıtasıyla B şahsına ulaştırmaktadır.

Bir bakıma iletişimin sağlıklı işleyebilmesi, iletişime girenlerin kullandığı kod sistemiyle yakından ilgilidir. Zira mesaj dilinin ortak olması, mesajın hem alıcı hem de kaynak tarafından net ve anlaşılır bir biçimde algılanmasını sağlamaktadır.

Dil, kodlama için en önemli basamağı oluşturmaktadır. Nesneleri, olguları ve olayları nasıl anlamlandıracağımızı bilemezsek, onlar hakkında iletişimde bulunmamız güçleşmektedir. Ancak bazı durumlarda hem kaynağın hem de hedefin ortak kod olarak kabul edilen aynı dili konuşması, bireylerin birbirlerini anlaması için yeterli olmamaktadır. Bu bakımdan mesajı oluşturan ve sunan kaynağın, hedef kitlenin algılayacağı ve anlayacağı bir üslup kullanması doğru bir yaklaşım olacaktır. 

Kaynak kodlamayı dil işaretleriyle yaptığı gibi söyleyiş tarzıyla, kelimelerini ifade sıklığıyla, jest ve mimiklerle de yapabilmektedir. Bir istek veya şikayeti net ve anlaşılır bir tarzda anlatmada, seçilen kelimenin ve kelime sıralanışının önemi olduğu gibi, diğer kodlama şekillerinin de önemi vardır.

Bir başka noktada bir kaynağın bir iletiyi kodlaması ve onun hedef kitle tarafından anlamlandırılması; her iki tarafın ortaklaşa sahip oldukları toplumsal birikimlerin ve yaşam deneyimlerinin (ortak deneyim alanı) bir yansımasını oluşturmaktadır. Yani iletişimin gerçekleştiği yer olan ortak deneyim alanı ne denli büyük olursa, iletişim de o kadar başarılı olacaktır. Alan küçüldükçe iletişim ya hiç olmayacak ya da etkisini yitirecektir. Bir başka ifadeyle göndericinin deneyim alanı alıcınınkiyle ne kadar çok örtüşürse, mesajın etkisi de o ölçüde olacaktır. Bu yüzden, sembollerin, mesajı gönderen kaynak kadar, mesajın alıcısı tarafından da bilinen semboller olması gerekmektedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder