Kodlama (Encoding)
İletişim
sürecinin ikinci öğesi olan kodlama, kaynak tarafından iletinin sinyal haline
getirilmesi işlemine denilmektedir. Yani kodlama; bilginin, düşüncenin,
duygunun iletime uygun, hazır bir mesaj biçimine dönüştürülmesidir.
Bu
doğrultuda iletişim sürecinin başarılı ile gerçekleşebilmesi için kaynak
durumunda bulunan A şahsının zihnindeki X mesajının, hedef durumundaki B şahsının
zihninde de oluşması gerekmektedir. Bunu sağlamak için A şahsı bazı işaretler
ve semboller kullanmak suretiyle mesajını kodlamakta ve bir kanal vasıtasıyla B
şahsına ulaştırmaktadır.
Bir
bakıma iletişimin sağlıklı işleyebilmesi, iletişime girenlerin kullandığı kod
sistemiyle yakından ilgilidir. Zira mesaj dilinin ortak olması, mesajın hem
alıcı hem de kaynak tarafından net ve anlaşılır bir biçimde algılanmasını
sağlamaktadır.
Dil,
kodlama için en önemli basamağı oluşturmaktadır. Nesneleri, olguları ve
olayları nasıl anlamlandıracağımızı bilemezsek, onlar hakkında iletişimde
bulunmamız güçleşmektedir. Ancak bazı durumlarda hem kaynağın hem de hedefin
ortak kod olarak kabul edilen aynı dili konuşması, bireylerin birbirlerini
anlaması için yeterli olmamaktadır. Bu bakımdan mesajı oluşturan ve sunan
kaynağın, hedef kitlenin algılayacağı ve anlayacağı bir üslup kullanması doğru
bir yaklaşım olacaktır.
Kaynak
kodlamayı dil işaretleriyle yaptığı gibi söyleyiş tarzıyla, kelimelerini ifade
sıklığıyla, jest ve mimiklerle de yapabilmektedir. Bir istek veya şikayeti net
ve anlaşılır bir tarzda anlatmada, seçilen kelimenin ve kelime sıralanışının
önemi olduğu gibi, diğer kodlama şekillerinin de önemi vardır.
Bir
başka noktada bir kaynağın bir iletiyi kodlaması ve onun hedef kitle tarafından
anlamlandırılması; her iki tarafın ortaklaşa sahip oldukları toplumsal birikimlerin
ve yaşam deneyimlerinin (ortak deneyim alanı) bir yansımasını oluşturmaktadır.
Yani iletişimin gerçekleştiği yer olan ortak deneyim alanı ne denli büyük
olursa, iletişim de o kadar başarılı olacaktır. Alan küçüldükçe iletişim ya hiç
olmayacak ya da etkisini yitirecektir. Bir başka ifadeyle göndericinin deneyim
alanı alıcınınkiyle ne kadar çok örtüşürse, mesajın etkisi de o ölçüde
olacaktır. Bu yüzden, sembollerin, mesajı gönderen kaynak kadar, mesajın
alıcısı tarafından da bilinen semboller olması gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder