Kaynak
İletişim
sürecinde kaynak, “iletişimin konusunu ya doğrudan doğruya oluşturan ya da
başkalarınca oluşturulmuş konuyu, düşünceleri, görüşleri düzenleyen ve hedef
kitleye gönderen kişi/kişiler, kuruluş veya işletme olabilmektedir5.
Tanımdan da anlaşılacağı gibi hangi iletinin gönderileceğine kaynak karar verir
ya da olası iletilerden birini seçer ve dolaşıma sokar.
Kaynak
sadece, iletişim sürecinin önemli bir öğesi olmakla kalmayıp, mesajın algılanması
üzerinde önemli bir role de sahip bulunmaktadır. Bu açıdan aynı mesaj, iki
değişik kişi tarafından sunulduğunda, biri diğerinden daha etkili
olabilmektedir. Kaynak durumundaki kişinin, kurum ya da hedef konumundaki
kitleye oranla olaylar arasındaki ilişkileri çabuk kavrayabilmesi, isabetli
kararlar alabilmesi, duygu ve düşüncelerini akıcı bir üslupla, etkili bir
şekilde ifade edebilme yeteneğine sahip olması gerekmektedir.
Bu
bakımdan iletişimin istenilen düzeyde gerçekleşebilmesi için kaynağın bir takım
özellikleri taşıması gerekmektedir. İletişim araştırmacıları, genel kabul
görmüş kaynağın taşıması gereken iki temel nitelik belirlemişlerdir. Bunlardan
birisi kaynağın inandırıcılığı, diğeri ise kaynağın sevilmesidir6.
İletişim
kaynağının saygınlığın ötesinde, aynı zamanda güvenilir olması da
gerekmektedir. Burada dinleyicinin kaynağın amacı konusundaki görüşü kastedilmektedir.
Yani güvenilirlik, alıcının kaynağı dürüst ya da inanılır olarak algıladığı
seviyedir. Hovland ve Yale Üniversitesi’ndeki ekibin çalışmaları sonucunda, çok
güven veren iletişimcinin, düşük güven verene oranla çok daha etkili olduğu
görülmüştür7. Güven, dikkate almayı, mesajı daha dikkatli izlemeyi
ve dolayısıyla iletişim sürecinde iknayı etkilemektedir.
Öte
yandan güvenilirlik birbirine bağlı iki etmene dayanmaktadır. İlki, kaynağa
atfedilen uzmanlıktır. Zekâ, bilgi, olgunluk, profesyonel veya sosyal durum
gibi karakteristikler bir bireyin ya da grubun uzmanlığına katkıda
bulunmaktadır. İkinci bir faktör de kaynağa atfedilen objektifliktir. Diğer bir
ifadeyle, izleyici kaynağın ürün hakkında söylediklerine inanmakta mıdır?
Örneğin, Süreyya Ayhan atletik ayakkabılar için yüksek güvenilirliğine sahiptir
ya da insanlara sigarayı bırakmasını tavsiye eden bir halk hizmeti ilanında
ünlü bir doktor, yüksek bir güvenilirlik kaynağıdır.
Bunların
yanında sosyal statü, dürüstlük ve samimilik gibi unsurlar da kaynağının
güvenirliliği noktasında üzerinde durulması gereken özelliklerdir. Bu noktada
kaynağın samimi davranışı, hedef kitle gözünde “içimizden biri” imajını doğuracak,
beğenilmesine ve sevilmesine neden olacaktır.
İletişim
kaynağının çevresinde sevilen hoş bir kimse olması da iletişim sürecinde etkinliği
artıran önemli bir etken olarak belirmektedir. Sevme, kaynağın hedef kitleye
benzerliğini artıran ve vurgulayan bir işlev görmektedir. Bu açıdan reklamlarda
çekici ve popüler kimselerin, güzel mankenlerin, sinema yıldızlarının ve
sevilen sporcuların kullanılması tesadüfî değildir. Örneğin, ünlü, güzel bir
sinema yıldızının oynadığı şampuan reklamını seyreden bir genç kız, o yıldıza
benzeyebilmek ve onunla özdeşleşebilmek için söz konusu şampuanı kullanmaya
başlayabilmektedir. Yine siyasi partilerin, kamuoyu tarafından sevilen
ünlüleri, sempatik sanatçıları ve aktörleri seçimlerde aday olarak göstermesini
buna örnek olarak verebiliriz.
Son
olarak yaş, cinsiyet, din, eğitim, ekonomik düzey gibi sosyo- demografik
nitelikler de iletişim sürecinde üzerinde durulması gereken kaynak
özellikleridir. Örneğin, toplumsal yaşam içinde bireyler, bir sorunla
karşılaştıklarında geleneksel olarak kendilerinden yaşça büyük olanlara
başvurarak, onların görüş ve tavsiyelerini aldıkları sıkça görülmektedir.
Cinsiyet
farklılaşması kaynağın etkili olmasında bir diğer değişkeni oluşturmaktadır.
Mesela, siyasi konulara erkekler daha fazla ilgi gösterdiklerinden, bu konularda
erkek konuşmacı daha inandırıcı bulunmaktadır. Sevgi, güzellik ve moda gibi
konularda ise kadınlar daha çok tercih edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder