13 Haziran 2013 Perşembe

Siyasal Sistem ve Medya

Siyasal iktidarın medya dünyasını belirleyici karakteristiği üzerinde en temel sınıflandırmalardan birisi geçtiğimiz yüzyılın ortalarında Siebert ve arkadaşları3 tarafından çizilmiştir. Buna göre, Demokratik ülkelerde medya sahipliği, siyasal iktidarla olan ilişkisi liberal kurallar çerçevesinde şekillenmekte ve ilişki karşılıklı etkileşim temelinde işleyişini sürdürmektedir. Doğal olarak medya yasama yürütme ve yargıdan sonra dördüncü bir güç olarak konumlandırılmış olmaktadır. Totaliter ülkelerde uygulanan siyasal sistemin özelliklerine bağlı olarak medya kuruluşları devletin kontrolü altında bulunmaktadır. Devleti elinde bulunduran siyasal iktidar medya kuruluşlarının sistemi ve işleyişi üzerinde doğrudan müdahil olma yetkisine sahiptir. Böylece, medya kuruluşlarının siyasal alan üzerindeki etkinliği sınırlanmış olmaktadır. Bir ülkedeki siyasal rejimin niteliği, bir kurum olarak medyanın yapısını, işleyişini şekillendirirken en önemli etkisini medya siyasetinde göstermektedir.
Çağdaş demokrasilerde kamuoyunun temsilcisi olarak bağımsız ve özgür medya görev almakta, medya hem kamusal iradeyi açıklamakta bir araç ve aynı zamanda kamusal iradeyi yönlendiren bir mekanizma olarak ortaya çıkmaktadır4


Ülkemiz demokratik siyasal bir rejim olmasına karşın medya ve hükümetler arasındaki ilişki bakımından, dünyada sınırlı özgür ülkeler arasında gösterilmektedir5. Ancak burada sınırlama özgürlüklerin kısıtlanması anlamıyla ele alınabileceği gibi medya organlarının işleyiş ve yapılarının demokratik usullerle düzenlenmesi anlamında da değerlendirilebilir. Bu konuda ülkelere göre farklı sistem yapıları görmek mümkündür. Ülkemiz açısından örneğin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)’ün Türkiye’deki iletişim alanına müdahalesi üç şekilde kendisini göstermektedir. Bunlar; kural koyma, denetleme, yaptırım ve frekans tahsisi gibi örgütsel sınırlamalar6 şeklinde değerlendirilmektedir.

12 Haziran 2013 Çarşamba

Gazete ve Dergilere İlişkin Temel Kavramlar

Gazete ve Dergilere İlişkin Temel Kavramlar
Haber
Haber, köken itibariyle Arapça bir sözcüktür. Öztürkçe karşılığı olarak “salık, duyruk” gibi kelimeler önerilen haber sözcüğüne Fransızca’da “information”8, İngilizce’de ise North, East, West ve South kelimelerinin baş harflerinden oluşan NEWS sözcüğü karşılık gelmektedir.
Geçmişten günümüze insan, çevresinde ne olup ne bittiğini bilmeye dair hep bir istek duymuştur. İnsanın bu en doğal yönü üzerinde pek çok kimse fikir yürütmüş ve ilk olarak şu tanımlamaları yapmıştır: “Olan her şey haberdir”, “dün bilmediğimiz haberdir”, “insanların üzerinde konuştukları haberdir”, haber okuyucuların öğrenmek istedikleri her şeydir9”, “bir olayın raporudur”, “çevrede olup biten her şeydir”, “gerçeğin toplumsal kurgusudur”, “herhangi bir konuda yeni bilgidir”, “yarının tarihidir”10.
Haberciliğin temel ilkesini oluşturan ve bir haberde bulunması gereken haber değerlerini beş başlıkta toplamak mümkündür:
·         Zamanlılık
·         Yakınlık
·         Önemlilik
·         Sonuç
·         İlgi Çekicilik11

5N-1K Kuralı
Haber yazmanın en temel kuralı 5N-1K’dır. Eksiksiz tam bir haber metninde, olaya ilişkin şu altı sorunun sorulmuş olması gerekir:
Ne? (Haberin konu olan olay nedir?)
Nerede? (Olay nerede olmuştur?)
Ne Zaman? (Olay ne zaman olmuştur?)
Neden? (Olay neden olmuştur?)
Nasıl? ( Olay nasıl olmuştur?)
Kim? (Olayın aktörleri kim ya da kimlerdir?)

Haberde Fotoğraf Unsuru

Haberin tamamında metin kadar önemli bir unsur da fotoğraftır. Haber muhabirinin ya da foto muhabirlerinin çektikleri fotoğrafların haberi tanımlayan, tamamlayan ve güçlendiren unsurlarına dikkat edilir. Habere ait fotoğraf, olaya tanıklık eder, olayı belgeler, kısaca haberin inandırıcılığını sağlar. Bu nedenle ‘bir fotoğraf başlı başına bir haberdir’ denebilir12.

Röportaj

Habercilik, doğru soruları sorarak, ilgili kaynaklardan doğru yanıtlar alıp bunları kamuoyuna duyurma sanatıdır. Kamuoyunu bilgilendirmek için de öncelikle yapılması gereken, bilgilerin toplanmasıdır. Bilgi toplama yöntemlerinden biri de röportajdır. Röportaj, bir muhabirin belli konudaki sorularına görüşme yoluyla yanıt aramasıdır. Yüz yüze ya da telefonla yapılabildiği gibi dolaylı olarak yazılı da gerçekleştirilebilir. İnternet üzerinden de röportaj yapılabilmektedir. Bu yöntemle röportaj yapılan kişinin kişisel görüşlerine başvurulur.    

Köşe yazısı ve Başyazı

Köşe yazısı ya da fıkra, gazete ya da dergilerin belirli sütunlarında, genel başlık altında yaşama dair tüm konuları bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan ciddi ya da eğlendirici bir yazı türüdür. Başyazı ise gazete ya da dergilerde genellikle ilk sayfalarda okuyucuyla buluşturulan; gündemi, yayın içeriğini ya da önemli bir konuyu işleyen, yayın kuruluşunun genel yayın politikasını aktaran, imzalı ya da imzasız olarak yayınlanan yazılardır13.

Manşet, Sürmanşet ve Spot

Manşet kavramı gazetelerin ilk sayfasına iri puntolarla konulan başlık olarak tanımlanmaktadır. Manşet haberler gazetelerin ilk sayfasında, logonun hemen altında ve dergilerin kapak sayfalarında yer alan en önemli haberdir. Gazetelerin birinci sayfasında, logonun üzerinde kullanılan başlığa da sürmanşet adı verilir. Sürmanşet, olağandışı gelişmeler, çok önemli olaylara ilişkin olarak kullanılır. Spot ise haberin ortalama 15-20 sözcükten oluşan özet metnidir. Haber içindeki özellikleri vurgulamak, ana ayrıntıları başlık kompozisyonu içinde sergilemek için spot kullanılır. Haber metninden daha iri puntolu harflerle dizilen spot, haber sıralamasında başlıktan ya da alt başlıktan sonra yer alır14.                                                                                                         

Mizanpaj

Gazete ve dergilerdeki sayfa düzenine mizanpaj adı verilmektedir. Mizanpaj, gazete ve dergideki haber ve yazıların, okuyucu tarafından mümkün olan en az çabayla algılanmasını sağlamaya yönelik bir işlemdir. Haber ve bilgi iletmeyi kolaylaştırıp zevkli hale getirmeyi hedefler. Mizanpaj yöntemiyle gazetelerde yer alan haber, resim, fotoğraf, grafik, yazı unsurları sayfa üzerinde estetik bir biçimde düzene konmaktadır. Düzene koyma sırasında bu malzemelerin önemine göre sıralanması/büyütülmesi sayfa düzenlenmesini iletişim sürecinin önemli bir parçası durumuna getirmektedir.

Tiraj

Gazete, kitap, dergi ve benzer nitelikteki yayınların bir basılışındaki baskı sayısına tiraj denmektedir. Gazeteler, farklı bölgelerdeki baskı merkezlerinde basılmaktadır. Her baskı merkezinde basılan gazetelerin toplam baskı sayısı gazetenin tirajını oluşturmaktadır. Altı çizilmesi gereken nokta, tiraj gazetenin satış miktarı değil, baskı miktarıdır. Tirajın yüksek olması, gazetenin çok satıldığı anlamına gelmez15.

Reklam ve İlan


Bir ürün veya hizmeti halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yola reklam denir. Gazete ve dergilerin gelir kaynakları, satış gelirleri, resmi ilanlar ve özel girişimcilerin reklamlarından oluşur. Reklam ve ilanlar ise yayın organlarının gelir kaynaklarından en önemlisidir. Günümüzde bağımsız hiçbir gazete ve derginin, yalnız satış gelirleriyle ayakta durmasına imkân olmadığı için basın kuruluşları giderek reklam ve ilanlara bağımlı hale gelmişlerdir. Bu yüzden bir gazetenin örgüt yapılanmasında yazı işleri servisi kadar önem verilen bir de reklam servisi yer almaktadır. Bir gazetenin sayfalarının üçte birinin ya da en fazla yarısının ilan ve reklama ayrılması gazetecilikte yaygın bir görüştür16.

Dergi

Dergi

Dergi, düzenli aralıklarla yayınlanan, değişik ilgi alanlarına hitap eden, deneme, makale, inceleme, araştırma ve eleştiri gibi yazı başlıklarından oluşan, değişik edebi türleri ya da belirli konulara yönelik derlemeleri içeren basılı yayınlardır. Belirli bir konunun ayrıntılı olarak incelendiği yazılı bir iletişim aracıdır. Gazetelerde gerektiği gibi incelenmeyen, atlanan bilgilerin daha yoğun bir şekilde verilmesi söz konusudur. Dergilerin en belirgin özelliği, yöneldikleri belirli bir hedef kitlesinin olmasıdır.

Yazılı basının ikinci büyük grubunu dergiler oluşturur. Dergiler değişik merkezlerde basılır. Genellikle, ulusal çapta veya belirli bir meslek dalına dağıtımı yapılır. Dağıtım kanalları çoğu kez gazetelerle aynıdır. Yayın frekansları bir yıl ile bir hafta arasında değişebilir. Baskı kaliteleri gazetelere nazaran daha iyidir. Değişik sayfa boyudan vardır. Sayfa sayıları genellikle gazetelere nazaran daha fazladır. Çoğu sayfaları renkli basılır. Dergiler konulan açısından oldukça çeşitlilik gösterirler ve genellikle konulara ayrıntılı ve derinlemesine yer verilir

Dergiler, periyodik olarak haftalık, aylık, üç aylık vb. aralarla yayınlanmaktadır. Dergiler değişik hedef kitlelere yönelmektedir. Örneğin; gençlik dergisi, karikatür dergisi, magazin dergisi, mesleki dergiler vd. Dergiler halkla ilişkiler uzmanının belirli kitlelere ulaşması gerektiğinde işini kolaylaştırır. Çünkü verilecek mesajlar daha kolay işlenebilecek, kitlelere daha kolay ulaşabilecektir.

Dergiler alanlarına göre; toplumu bilinçlendiren kitle iletişim araçlarındandır. Bu dergi türlerini sıralayacak olursak:

·         Güncel haber dergileri
·         Sanat dergileri
·         Magazin dergileri
·         Gezi – seyahat dergileri
·         Mizah dergileri
·         Coğrafya – Turizm dergileri
·         Edebiyat dergileri
·         Moda dergileri
·         Spor dergileri, vd…

Genel olarak bakıldığında basılı yayın organı olarak ön plana çıkan gazete ve dergilerin en belirgin özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür6:

·         Bir kere yazılı basın okuyucuya metnin görünümünü kontrol edebilme, kendi yetenek ve ilgilerine göre hızlı ilerleme imkânı sunmaktadır.
·         Diğer kitle iletişim araçlarının tersine gazete ve dergiler, kitleye sadece bir kere ulaşma olanağı ile sınırlı değildir. Yayınlandığı anda izlenip, dinlenip ya da anlamayı gerektirmez. Okuyucu bir metni ya da reklamı anlamadığında sunumu yeniden gözden geçirmesi ve metin üzerinde düşünmesi mümkündür.
·         Bu araçlarda ele alınan konu daha ayrıntılı işlenmektedir. Herhangi bir konuyu gerektiği uzunlukta ve derecede ele almak için basılı araçlar en uygun olanıdır.
·         Gazete ve dergiler daha yüksek saygınlığa sahiptir. Özellikle bazı basılı araçların okuyucu gözünde özel bir saygınlığı vardır ve bu yüzden de okuyucuların, belirli yayın organları karşısında çok kolay etkilenmeye hazır oldukları görüşü ileri sürülmektedir.

·         Gazetenin ulaştırdığı haber mesajları, saklanabilir bir belge niteliğini taşımaktadır. Bu yönden, belge olması nedeniyle, istendiği zaman tekrar okunma, gözden geçirilme olanağını bünyesinde barındırmaktadır7.

Gazete

GAZETE VE DERGİ

Gazete
İnsan, çevresinde ve dünyada olup bitenleri öğrenmek ve öğrendiklerini veya düşündüklerini başkalarına duyurmak ihtiyacındadır. Bu ihtiyaç az veya çok her insanın doğasında vardır. Bu ihtiyacın giderilmesi için girişilen çeşitli girişimler sonunda bugün basın-yayın dediğimiz ve modern toplumlarda dördüncü kuvvet olarak da nitelendirilen “basın müessesesi” doğmuştur. Dar anlamıyla basın, sadece gazete ve dergileri kapsamaktayken, geniş anlamda basın belirli zamanlarda basılıp, her çeşit haber ve fikirleri topluma ulaştıran tüm yayın ürünleridir. Genellikle günlük basın ürünlerine gazete, haftalık, on beş günlük ve aylık basın ürünlerine de dergi denilmektedir.

Türk Dil Kurumu’nun yayınladığı Türkçe Sözlük gazeteyi, “politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın” şeklinde tanımlamaktadır. Gazete kelime anlamı itibariyle aslında bir para ismidir. Eski Roma’da Senato haberlerini halka bildirmek için çıkarılan “Fogli Volanti” adlı yazılı kâğıdın satın alınabilmesi için piyasaya sunulan özel bir sikkeye “gazete” adını vermişlerdir. Ülkemizde ise Cumhuriyet öncesi dönemde gazetenin adı, zabıtname, tutanak anlamına gelen “ceride”dir1.

Gazetenin doğuşunda, hiç kuşkusuz insanoğlunun haber alma gereksinimi ve isteğinin büyük etkisi ve katkısı bulunmaktadır. Belki de insanoğlu kendine göre haber ararken; etrafına “ne haber” diye sorması, insanın içinde yaşadığı ortam bakımından ilgi ve merakının göstergesidir. En eski çağlardan beri, uğraşları sırasında kişiler doğal olarak bazı olayları, olguları görmüşler, duymuşlar, hissetmişler ve denemişlerdir. Fikir oluşturmuşlar, bazı sonuçlara varmışlar, kendi anlayış ve inançları doğrultusunda hareket etmişlerdir. Biraz dedikodu, biraz fikir tartışması, biraz da söylenti çıkarma şeklinde, o an var olan enformasyonu paylaşma sürüp gitmiştir2. İşte bütün bu gelişme evreleriyle toplumsal ilişki tarzları gazetenin ortaya çıkmasının alt yapısını oluşturmuştur.  

Gazete, 17. yüzyılda ilk kez Avrupa’da yayımlanmaya başlayan bir kitle iletişim aracıdır. İlk gazetenin yayımlanmasında, Avrupa’da çeşitli ülkeler arasındaki çoğu din kaynaklı savaşlar hakkında bilgi edinme isteğinin önemli rol oynadığı bir gerçektir. Yine gazetelerin doğuşunda Avrupa’da sermaye birikiminin başlamasının ve ticaretin gelişiminin etkileri de olmuştur. İlk çıkan gazeteler, Orta Avrupa’da ticaretin geliştiği, kentleşmenin en yoğun olarak görüldüğü kentlerde, insanlara belirli ve düzenli aralıklarla yayın sunma olanağı şeklinde ortaya çıkmıştır. İlk gazete bazı kaynaklara göre Bremen yakınlarında Augusburg’da yayımlanan 1609 tarihli “Avis Relation Oder Zeitung”dur3.

Türk toplumu ise gazete ile ‘tarihte ilk Türk gazetesi’ olarak nitelendirilen “Takvim-i Vekayi’nin yayınlandığı 1831 yılında tanışmıştır. Gazetenin Türkiye’ye geliş koşulları ve süreci kuşkusuz gazetecilik mesleğinin o yıllardaki niteliğini de belirlemiştir. Türk basınının ortaya çıkışı ve kullanımıyla Batı arasında önemli ölçüde farklılıklar bulunmaktadır. Batıda yazılı basın, ticaretin gelişmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik ihtiyacı karşılamak amacıyla doğmuş ve zaman içinde mücadeleler sonucunda gelişmiştir. Yani alttan gelen bir talep, bir doğal istek neticesinde faaliyete başlamıştır. Oysa Osmanlı’da 19. yüzyılda dağılma sürecine girmiş olan devletin kimliğini korumak amacıyla seçilen “Batılılaşma yolu” doğrultusunda bizzat devlet eliyle başlatılmıştır4.

Bir kitle iletişim aracı olarak gazetenin özelliklerine bakıldığında, gazete haber, bilgi, yorum ve reklâm içeren, genellikle düşük maliyetli kâğıt kullanılarak basılan ve dağıtımı yapılan bir yayımdır. Genel olarak yayınlandığı gibi, özel bir konu üzerinde de yayınlanabilir ve genellikle günlük ya da haftalık olarak yayınlanır. Diğer kitle iletişim araçlarının tersine gazete ve dergiler, kitleye sadece bir kere ulaşma olanağı ile sınırlı değildir. Yayınlandığı anda izlenip, dinleyip ya da anlamayı gerektirmez. Okuyucu bir metni ya da reklâmı anlamadığında sunumu yeniden gözden geçirmesi ve metin üzerinde düşünmesi mümkündür. Bu araçlarda ele alınan konu daha ayrıntılı işlenmektedir. Herhangi bir konuyu gerektiği uzunlukta ve derecede almak için basılı araçlar en uygun olanıdır5.  Teknolojik gelişmelerle ilintili olarak insanların bilgilenmek için radyo ve televizyona ya da internete yönelmelerine rağmen, gazete 21. yüzyılda halen etkisini yitirmemiş ve ayakta kalmaya devam etmiştir.

Gazete, siyaset, ekonomi, kültür ve sanat başta olmak üzere birçok konuda haber ve bilgi vermek amacıyla yorumlu veya yorumsuz her gün ya da belirli zaman dilimi içerisinde çıkarılan yayın basılı organıdır. Dolayısıyla ülke gündemi ve sorunları hakkında halkın dikkatinin çekilmesi ve okurların genel kültürünün arttırılması noktasında gazeteler önemli bir görevi yerine getirmektedir.

En yaygın gazete şekli, günlük olarak yayınlanan ve insanları bilgilendirmek için güncel konuları içerenlerdir. Bunlar politik, kültürel, finansal olayları, hava tahminlerini, magazin ve spor haberlerini içerirler. Gazeteler anlatımı pekiştirmek için konuyla ilgili fotoğraflar ya da karikatüristler tarafından hazırlanan çizimler kullanırlar. Gazeteler genellikle bir konuyu bir ya da birkaç sayfada toplayarak onu diğerlerinden ayırır ve böylece gazete içerisinde belli gruplar oluşturulur. İç haberler, dış haberler, magazin haberleri, ekonomi haberleri, spor haberleri gibi konular bu gruplara örnek gösterilebilirler. Yazılı basın okuyucuya metnin görünümünü kontrol edebilme, kendi yetenek ve ilgilerine göre hızla ilerleme imkânı sunmaktadır.


Toplumsal bilincin oluşmasında ve geliştirilmesinde önemli bir misyona sahip olan gazeteler, genelde habere iki değişik yoldan yaklaşmaktadır. Haberciliğe daha ciddi yaklaşan gazeteler; okuyucularına dünyada olup bitenlere ilişkin, olabildiğince fazla ve doğru bilgi vermek amacındadır. Magazin haberciliği diyebileceğimiz ikinci tür gazetecilik anlayışında ise haberin eğlendirici yönü ön plana çıkarılır ve öyküleştirilerek sunulur. Magazin haberciliği yapan gazeteler bol fotoğraf kullanmak suretiyle ilk bakışta dikkat çekmekte, heyecan uyandırmayı amaçlayan başlıklar atmaktadırlar5.